Atatürk’ ün Öğrenim Hayatı

      Mustafa Kemal annesinin ısrarı sonucunda ilk olarak Mahalle Mektebi' ne yazılmış daha sonra da babasının isteği üzerine Şemsi Efendi Mektebi' ne devam etmiştir.

Şemsi Efendi İlkokulunu bitirdikten sonra da Selanik Mülkiye Rüştiyesi' ne yazıldı fakat bu okulda çok uzun süre okumadı.

      Çocukluğundan beri asker olmak isteyen Mustafa Kemal annesine haber vermeden Askeri Rüştiye sınavlarına girdi ve başarılı oldu. Askeri Rüştiyenin eğitimi diğer okullara göre daha modern yabancı dile önem veren ve öğrencinin kendini geliştirebilecek birçok imkanı bulunan bir okuldu.

      Sınavlarda başarılı olan Mustafa Kemal Selanik Askeri Rüştiyesi' ne yazıldı. Komutanlarının ve öğretmenlerinin kısa sürede dikkatini çeken Mustafa seçkin bir öğrenci haline gelmişti.

      Mustafa matematik dersini çok seviyordu. Bu dersin öğretmeni Mustafa Sadri Bey ondaki yeteneği ve olgunluğu görmüş Mustafa’ ya Kemal adını vermiştir. Bundan sonra adı Mustafa Kemal olarak tanınacaktı.

      Selanik Askeri Rüştiyesi’ ni bitirdikten sonra Manastır ‘a gitti ve eğitim öğretimine burada devam etti. Manastır Askeri İdadisi’ ne yazıldı.

1899’ da Manastır Askeri İdadisi’ ni dereceyle bitirip İstanbul Harp Okulu' na kaydoldu.

      Başarılı bir şekilde 1902’de Harbiye’den mezun oldu. Daha sonra da Harp Akademisi' ne devam etti.

      11 Ocak 1905 tarihinde kurmay yüzbaşı rütbesini almış ve akademiyi bitirmiştir.

      Mustafa Kemal Atatürk okul yıllarında başarıları ve üstün yetenekleriyle herkesin ilgisini ve sevgisini kazanan biri olmuştur.

Atatürk’ ün Çocukluk Hayatı

    Atatürk 4 yaşındayken Makbule adında bir kız kardeşi oldu. Diğer kardeşleri çocuk yaşta öldüklerinden dolayı Atatürk onları hiç tanıyamadı. Atatürk’ ün artık okula gitmesi gerektiğinde annesi Zübeyde Hanım ile babası Ali Rıza Bey arasında görüş farklılıkları ortaya çıkmıştır.

    Zübeyde Hanım Atatürk’ ü din ve gelenekler ön planda olarak eğitim veren Mahalle Mektebi’ ne gitmesini istiyordu. Ali Rıza Bey ise modern eğitim veren Şemsi Efendi İlkokulu’ nu öneriyordu.  En sonunda Ali Rıza Bey tartışmayı çözdü ve Atatürk’ ün ilk olarak Mahalle mektebine gitmesine sonra da Şemsi Efendi İlkokuluna başlamasına karar verdi. Zübeyde Hanım da kabul etti.

    Şemsi Efendi İlkokulunda öğrenmeyi kolaylaştıracak birçok materyal kullanılıyordu ve eğitim sistemi daha moderndi. Atatürk kısa zamanda üstün yetenekleri sayesinde öğretmenleri ve arkadaşları tarafından tanınmış ve sevilmişti.

    Ali Rıza Bey Atatürk 7 yaşındayken hastalandı ve hayatını kaybetti. Babasının ölümünden sonra Atatürk okulunu bırakmak durumunda kaldı ve ailesi zor durumda kaldılar.

    Atatürk dayısının çiftliğinde çalışmaya başlamıştı. Artık evin erkeği konumunda olduğundan gittikçe daha çok çalışıyordu. Annesi bu durum karşısında üzgündü oğlunun öğrenim hayatının devam etmesini istiyordu ve bunun üzerine Zübeyde Hanım Atatürk’ ü Selanik’ e halasının yanına gönderdi.

Bir süre sonra Zübeyde Hanım Ragıp Bey ile ikinci evliliğini yapmıştır. Bu evlilik Atatürk’ ü ile kız kardeşi Makbule’ yi psikolojik olarak etkilemiştir ve bu duruma alışma sürecine girmelerini sağlamıştır.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı

    Cumhuriyet bayramı her yıl 29 ekimde milletçe coşkuyla kutladığımız milli bayramlarımızdandır. Stadyumlarda ve açık alanda çeşitli gösteriler ve törenlerle geçirdiğimiz bugün önemli bir gündür. Bunun sebebi ise  TBMM’ nin 29 Ekim 1923’ te Cumhuriyet Yönetimini ilan etmesidir.

    Türkiye Cuımhuriyeti’ nin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk , Cumhuriyet’in onuncu yıl kutlamalarının yapıldığı zaman verdiği 10.Yıl Nutku’ nda, bu günü en büyük bayram olarak vasıflandırmıştır.

   Cumhuriyetin İlanı

    23 Nisan 1920’ de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi , Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk temel taşı olmuştur ve bu hükümet millet adını yurdu yönetmiştir. Bu yönetim şekli Cumhuriyettir. Mustafa Kemal Atatürk meclis başkanı olarak görevini yaptığı sıralarda Osmanlı Devleti artık ortadan kalkmıştı ve geriye kalan tek şey yeni devletin ismini koymak olmuştu.

    Kurtuluş Savaşı başladıktan sonra bütün önemli toplantılar Ankara’da yapılıyordu ve bu durum Ankara’yı Türkiye’ nin merkezi durumuna getiriyordu.

Bunun sonucunda , Ankara yeni hükümetin başkenti olması durumu ortaya çıkmıştı. Mecliste yapılan görüşmeler başkentin Ankara olmasına karar verdi ve 13 Ekim 1923’te Ankara başkent olarak kabul edildi.

    28 Ekim 1923’ te yakın arkadaşlarını Çankaya’ ya davet eden Mustafa Kemal Atatürk onlara Cumhuriyetin ilanı ile ilgili kararını açıkladı.

    Ertesi gün hazırlanan taslak TBMM’ ye verildi. Meclis önergeyi kabul etti ve böylece yeni hükümetin yönetim şekli Cumhuriyet ve ismi de Türkiye Cumhuriyet Devleti olarak belirlendi.

    Son olarak Cumhurbaşkanı seçilmesi gerekiyordu. Oy birliğiyle Mustafa Kemal Atatürk seçilmişti.

    Cumhuriyetin ilanı yurtta sevinç ve coşku uyandırdı.

Mondros Ateşkes Antlaşması

1.Dünya savaşını bitiren bu antlaşma Osmanlı Devleti ile İtilaf devletleri arasında 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanmıştır. Osmanlı Devletini sömürge altına almayı amaçlayan İtilaf devletleri antlaşmaya son derece ağır maddeler koymuştur. Bu antlaşmadaki hükümler Osmanlı Devletinin ve Türk Devletinin umutlarını azaltmıştır.Osmanlı Devleti bu antlaşmayı imzalamak zorunda kalmış. Çünkü çok uzun süren savaş sonrasında Osmanlı Devletinin orduları dağıtılmış ve bitkin durumdadır. Aynı zamanda da ekonomik olarak büyük zarar görmüştür.

İtilaf Devletlerinin Anadolu'yu işgal edebilme amacıyla antlaşmaya koydurdukları  güvenlik tehdidiyle ilgili olan 7.madde  ve altı doğu ilinde ilinde meydana gelebilecek karışıklık durumunda itilaf devletleri tarafından işgal edilebileceğini anlatan 24.madde Osmanlı devletinin kötü durumunu yansıtmakta ve bu antlaşmayı önemli kılmaktır. Bir diğer yandan bu antlaşmanın önemli olmasının sebebi ise İlk kez Türkiye'nin sınırlarını çizen belge olma niteliğini taşır.

Fransız İhtilali (1789)

     Fransız ihtilali dünya tarihinde birçok gelişmeye sebebiyet veren en önemli olaylardan biridir. Bu denli önemli olmasının nedenleri arasında, sosyal, ekonomik, siyasal ve toplumsal olaylardan meydana gelmiş olması vardır. Fransa'nın o dönem ki sosyal yapısında eşitsizlik vardı ve bu eşitsizlik ülkenin bütün yükünün köylünün üzerine binmesine neden oluyordu. Savaşın olduğu dönemde masraflar iyice yükseldi ve bunun sonucunda vergiler arttırıldı. Fransa halkı bu ağır vergilere dayanamamaya başladı. Bu sebeplerden dolayı 14 Temmuz 1789 yılında Fransız İhtilali başladı. İhtilal kısa süre içinde ülkenin her yerine yayıldı ve kliseler yağmalandı. Fransız ihtilalinden sonra da anayasa ilan edilmiştir.

Fransız İhtilalinin Nedenleri

• Halkın baskı karşısında ezilmesi
• Fransa’nın katı bir mutlakıyetle yönetiliyor olması
• Kralın kimseye hesap vermeyip adaletsizce uygulamalar yapması
• Halk içinde farklı sosyal sınıflara ve haklara sahip burjuvaların rahiplerin olması
• Köylünün en ağır işlerde sürekli olarak çalıştırılması
• Amerika Birleşik Devleti’nin demokrasiye geçmesi ve bunun fransaya olan etkisi
• Fransızların İngiltere’deki yönetim sisteminin ve hakların kendilerine de tanınmasını istemeleri,
• Fransız ihtilalinin meydana gelmesinde etkili olmuştur.

Fransız İhtilalinin Sonuçları

• Herkesin yıkılmaz diye düşündüğü mutlak krallıkların yıkılabileceği anlaşıldı.
• Sosyal sınıflar sona erdi ve eşitlik, adalet gibi ilkeler yaygınlaştı.
• Mutlak monarşi yönetim sistemi sona ermiştir.
• Milliyetçilik ilkesi yayılmaya başlamıştır.
• Halkın egemenlik için önemli olduğu anlaşılmış ve bunun sonucunda laik ve demokratik yönetim sistemi değerlenmeye başlamıştır.
• Yeni çağ sona ermiş ve Yakınçağ başlamıştır.
• İnsan Hakları Bildirisi Fransızlar tarafından evrensel olmuştur.
• Bu fikirler ve sonuçlar doğrultusunda İhtilal Savaşları (1792-1815) başlamıştır.

Karlofça Antlaşması (26 Ocak 1699)

Osmanlı Devletinin toprak kaybettiği ilk antlaşmadır.Kutsal ittifaka katılan devletler tarafından Osmanlı ya birçok savaş açıldı ve bu savaşlar 16 yıl sürdü , ordusu yıpranan ve ard arda yenilgiye uğrayan Osmanlı Devleti barış isteme durumunda kaldı. Yaklaşık dört ay kadar süren barış görüşmeleri sonucunda 1699 da imzalanan Karlofça  Antlaşması ile savaş bitirildi.

Karlofça Antlaşması ile ;

Temeşvar hariç Macaristan Avusturya ya bırakıldı.

Mora ve Dalmaçya kıyıları Venedik’e verildi.

Ukrayna ve Podolya Lehistan’a bırakıldı.
Antlaşmanın 25 yıl geçerli olacağına karar kılındı.

Rusya ateşkes imzaladı ve barış antlaşmasının daha sonra İstanbul’da yapılacağına karar verildi.

Azak Kalesi Rusya Çarlığı’na bırakıldı.

Karlofça Antlaşması önemli bir antlaşmadır. Çünkü Osmanlı’nın Orta Avrupa üzerinde egemenliği büyük ölçüde bitmiştir, Avrupa devletlerinin askeri üstünlüğü ortaya çıkmış oldu, Osmanlı Devleti duraklama dönemini sonlandırıp gerileme dönemine başlamış oldu.

Çaldıran Savaşı

Anadolu üzerinden Akdeniz’e geçmeyi hedefleyen Şah İsmail Anadolu’daki şiileri kışkırtmış ve bunun sonucunda 23 Ağustos 1514 tarihinde Safevi Devleti ile Osmanlı Devleti arasında gerçekleşmiş olan savaştır.

Çaldıran ovasında gerçekleşen savaş Yavuz Sultan Selim’in zaferi ile sonuçlandı.

   Çaldıran Savaşının Nedenleri

• Doğudaki Türk-İslam devletlerinin tek bir çatı altında toplayarak birleştirilmek istenmesi
• Mezhep ayrılığı ve siyasi mücadeleler
• Göçler sebebiyle ortaya çıkan sosyal sorunlar
• Mezhep ayrılığı Anadolu Selçuklu döneminin ilerleyen dönemlerinde de büyük bir problem haline gelmesi ve birçok isyana sebep olması, söz ettiğimiz sorunların Osmanlı Devletinde de devam etmesi

       Ve bir süre sonra tehditler ve huzursuzluklar artmış Çaldıran Savaşı’na sebebiyet vermiştir.

      Çaldıran Savaşının Sonuçları

• Mardin, Diyarbakır ve Bitlis Osmanlı Devleti egemenliğine girdi.
• Safeviler’ in gücü kırılmış oldu.
• Osmanlı egemenliğine tehdit olan unsur ortadan kalkmış oldu.
• Kemah kalesi Osmanlı tarafından alınmış oldu.
•  Amaçlanan Türk- İslam birliği sağlanmış oldu.
•  Dulkadiroğulları beyliğine bu savaş sonrasında son verildi.

Sonuç olarak doğu anadoludaki tehditler kaldırılmış oldu.